Türk Hukukunda Evlat Edinme Süreci: Şartları ve Hukuki Prosedürleri
- Harun Emre Şentürk
- 14 Tem
- 6 dakikada okunur

Evlat edinme, yalnızca bireylerin hayatında değil, toplumun sosyal yapısında da önemli izler bırakan bir kurumdur. Türkiye’de evlat edinme, aile bağlarını yalnızca biyolojik kökenlere dayandırmayan, hukuk yoluyla yeni bir soybağı oluşturan bir müessesedir. Ancak bu süreç, duygusal boyutunun yanı sıra ciddi hukuki şartlar ve prosedürler içerir. Özellikle evlat edinen ile evlatlık arasında kurulacak ilişkinin hem çocuk yararına hem de toplum düzenine uygun şekilde tesis edilmesi, Türk hukukunun temel prensiplerindendir.
Türk Medeni Kanunu, evlat edinme sürecini ayrıntılı şekilde düzenlemiş; evlat edinmek isteyen kişilerin sahip olması gereken şartlardan, çocukla ilgili aranan kriterlere ve mahkeme prosedürüne kadar pek çok hususu kanuni güvence altına almıştır. Uygulamada ise, bu süreci başlatan kişilerin çoğu zaman hangi belgelerin gerektiğini, hangi kurumlara başvurmaları gerektiğini ve ne kadar süre bekleyeceklerini bilmedikleri görülmektedir. Yanlış veya eksik bilgi, sürecin uzamasına, hatta bazen reddine yol açabilmektedir.
Bu yazı, Türkiye’de evlat edinme sürecine ilişkin hukuki çerçeveyi ortaya koyarak, evlat edinmeyi düşünen birey veya çiftlerin süreci daha bilinçli ve hukuka uygun şekilde yürütmesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Türk Hukukunda Evlat Edinmenin Hukuki Dayanağı
Türk hukukunda evlat edinme, aile kurumunun korunması ve çocuğun üstün yararının gözetilmesi amacıyla detaylı şekilde düzenlenmiş bir müessesedir. Evlat edinmeye ilişkin temel hükümler, Türk Medeni Kanunu’nun 305 ile 320. maddeleri arasında yer almaktadır. Bu hükümler, evlat edinme işleminin yalnızca idari bir süreç olmadığını, aynı zamanda mahkeme kararıyla tamamlanan ciddi bir hukuki işlem olduğunu açıkça ortaya koyar.
Türk Medeni Kanunu, evlat edinmenin yalnızca biyolojik bağa dayanmayan, hukuk yoluyla yeni bir soybağı oluşturduğunu vurgular. Evlatlık ilişkisi kurulduğunda, çocuk evlat edinenin nüfusuna kaydedilir ve biyolojik çocuk gibi tüm haklara sahip olur. Buna miras hakkı da dâhildir. Ancak kanun koyucu, bu soybağı ilişkisinin rastgele kurulmasını önlemek için evlat edinme işlemini sıkı şartlara ve denetime tabi tutmuştur. Amaç, hem çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimini korumak, hem de aile yapısında ortaya çıkabilecek hukuki karmaşayı önlemektir.
Kanun’daki düzenlemeler sadece evlat edinenin yükümlülüklerini değil, aynı zamanda çocuğun yaşına, rızasına ve mahkemenin takdir yetkisine ilişkin esasları da içerir. Özellikle küçük yaşta çocukların evlat edinilmesinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın denetim ve raporlama yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu raporlar, mahkemenin kararında önemli rol oynar ve çocuğun yararının gerçekten korunup korunmadığının değerlendirilmesinde belirleyici olur.
Türk hukuk sistemi, evlat edinmeyi aile birliğini güçlendiren ve çocuğun esenliği için bir araç olarak görürken, aynı zamanda suiistimalin önüne geçmek için yargısal bir sürece bağlamıştır. Dolayısıyla evlat edinme, yalnızca duygusal bir karar değil; hukuken de dikkatle yürütülmesi gereken bir süreçtir.
Evlat Edinme Şartları Nelerdir?
Evlat edinme, aile birliğini güçlendiren önemli bir hukuki kurumdur. Ancak Türk Medeni Kanunu, bu işlemi belirli şartlara bağlayarak hem çocuğun hem de evlat edinenin haklarını ve yararını koruma altına almıştır. Evlat edinmek isteyen kişi veya çiftin hukuki yeterliliği, yaş şartları, ekonomik ve ahlaki yeterliliği gibi kriterler titizlikle incelenir. Aynı zamanda evlat edinilecek çocuk açısından da belirli koşulların mevcut olması gerekir. Bu şartların yerine getirilmediği durumlarda mahkeme evlat edinme talebini reddedebilir.
Çocuk Açısından Aranan Şartlar
Türk Medeni Kanunu’na göre, evlat edinilecek çocukla ilgili bazı temel şartlar bulunmaktadır:
Yaş Şartı: Evlat edinilecek çocuğun kural olarak 18 yaşından küçük olması gerekir. Ancak reşit bir kişi de evlat edinilebilir; bu durumda kanun, “küçükten beri bakma ve eğitme” şartını arar.
Rıza Şartı: 12 yaşını doldurmuş çocukların, evlat edinilmesine bizzat rıza göstermesi zorunludur. Çocuğun yaşı küçükse veya ayırt etme gücünden yoksunsa, bu şart aranmaz.
Bakım ve Gözetim Süresi: Evlat edinenin çocuğu en az bir yıl süreyle fiilen bakmış ve gözetmiş olması gerekir. Bu süre, çocuğun evlat edinene uyumunu ve evlat edinme kararının çocuğun yararına olup olmadığını anlamak açısından önemlidir.
Biyolojik Aile Onayı: Çocuğun anne ve babasının rızası esastır. Ancak anne ve baba ayırt etme gücünden yoksunsa, nerede oldukları bilinmiyorsa veya haklı sebeple ilgilenmiyorsa mahkeme bu rıza şartını kaldırabilir.
Evlat Edinen Kişi veya Çift Açısından Şartlar
Evlat edinmek isteyen kişiler bakımından da çeşitli hukuki kriterler öngörülmüştür:
Yaş Şartı: Evlat edinenin, evlat edinmek istediği çocuktan en az 18 yaş büyük olması gerekir. Bu yaş farkı, ebeveyn-çocuk ilişkisini sağlıklı kurmak için getirilmiş bir ölçüttür.
Evlilik Süresi: Evli çiftlerin en az 5 yıldır evli olmaları veya her ikisinin de 30 yaşını doldurmuş olması gerekir. Bekâr kişiler de evlat edinebilir; ancak bu durumda da yaş ve diğer şartlar aranır.
Ekonomik ve Ahlaki Yeterlilik: Mahkeme, evlat edinmek isteyen kişinin veya çiftin ekonomik durumunu, aile içi ilişkilerini ve çocuğa uygun bir ortam sağlayıp sağlayamayacağını inceler. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan sosyal inceleme raporu burada büyük önem taşır.
Adli Sicil Kaydı: Evlat edinmek isteyen kişinin, çocuğun yararına aykırı ciddi bir sabıka kaydının bulunmaması gerekir. Özellikle çocuk istismarı, şiddet ve benzeri suçlar kesin engel oluşturur.
Bu şartlar, Türk Medeni Kanunu’nun çocuğun üstün yararını koruma ilkesine uygun olarak getirilmiştir. Evlat edinmek isteyenlerin hem duygusal hazırlıklarını hem de hukuki süreçteki sorumluluklarını göz önünde bulundurması, sürecin sağlıklı yürümesi açısından kritik önem taşır.
Evlat Edinme Başvuru Süreci Nasıl İşler?
Evlat edinme, yalnızca bir dilekçeyle sonuçlanabilecek basit bir işlem değildir. Türk hukukunda bu süreç, çocuğun yararını en üst düzeyde korumak amacıyla çok aşamalı ve titizlikle yürütülen bir prosedüre bağlanmıştır. Evlat edinmek isteyen kişi veya çift, öncelikle başvurusunu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne yapar. Başvuru sırasında kimlik belgeleri, evlilik cüzdanı, gelir belgeleri, adli sicil kaydı ve sağlık raporları gibi çeşitli evraklar talep edilir.
İlk aşamada, başvuru sahipleri hakkında sosyal inceleme yapılır. Bakanlık uzmanları, evlat edinmek isteyen kişinin veya çiftin ekonomik, sosyal ve psikolojik durumunu değerlendirir. Ev ortamı incelenir; çocuğun o aileye yerleştirilmesi hâlinde gelişimini nasıl sürdüreceği hakkında rapor hazırlanır. Sosyal hizmet uzmanlarının hazırladığı bu rapor, evlat edinme sürecinin en kritik belgelerinden biridir ve mahkemede önemli delil niteliği taşır.
Ardından çocuğun evlat edinmek isteyenlerin yanına yerleştirilmesi süreci başlar. Türk Medeni Kanunu gereğince, evlat edinme kararının verilebilmesi için evlat edinenin çocuğa en az bir yıl süreyle fiilen bakmış ve gözetmiş olması gerekir. Bu süre, evlatlık ilişkisinin yalnızca kâğıt üzerinde kalmaması, gerçek bir aile bağı kurulabilmesi için önemlidir. Mahkeme, bu süre dolmadan evlat edinme kararı veremez.
Bir yıllık bakım süresinin sonunda, evlat edinme davası açılır. Davada, sosyal inceleme raporları, çocuğun rızası (varsa) ve biyolojik ailenin onayı gibi hususlar değerlendirilir. Mahkeme, yalnızca evlat edinenin istemesiyle değil, çocuğun yararını esas alarak karar verir. Özellikle 12 yaşını doldurmuş çocukların rızası alınmadan evlat edinme işlemi yapılamaz.
Tüm süreç, oldukça detaylı ve resmi prosedürlere bağlıdır. Eksik belge, hatalı başvuru veya yanlış bilgi sunulması hâlinde, mahkeme evlat edinme talebini reddedebilir. Bu nedenle evlat edinmeyi düşünenlerin, sürecin başından itibaren uzman desteği alması ve belgelerini eksiksiz hazırlaması büyük önem taşır.
Evlat Edinmede Mahkeme Süreci ve Karar
Evlat edinme sürecinin en kritik aşaması, mahkemede görülen davadır. Türk Medeni Kanunu, evlat edinmenin ancak mahkeme kararıyla tamamlanabileceğini açıkça hükme bağlamıştır. Bu düzenleme, hem çocuğun yararını gözetmek hem de evlat edinme ilişkisinin suiistimal edilmesini engellemek amacı taşır. Evlat edinme kararı, Aile Mahkemesi’nin yetki alanına girer ve yetkili mahkeme, evlat edinmek isteyen kişinin ikametgâhındaki mahkemedir.
Mahkemeye başvuru sırasında, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce hazırlanmış sosyal inceleme raporları sunulur. Bu raporlar, evlat edinenin mali durumu, ahlaki yeterliliği, aile düzeni, çocuğun yeni aileye uyumu gibi unsurları içerir. Hakim, bu raporları dikkate alarak, evlat edinme ilişkisinin çocuğun yararına olup olmayacağını değerlendirir.
Özellikle 12 yaşını doldurmuş çocukların evlat edinilmesinde, çocuğun mahkemede alınan rızası şarttır. Mahkeme, çocuğun düşüncesini serbestçe açıklayabilmesi için çocuğu dinler ve baskı altında olmadığından emin olur. Biyolojik anne ve babanın rızası da, çocuğun küçük olması hâlinde kural olarak aranır. Ancak Kanun, bazı hâllerde bu rıza şartından istisna getirmiştir. Örneğin ebeveynin bulunamaması, ayırt etme gücünden yoksun olması veya çocuğun yüksek yararı gibi nedenlerle mahkeme, biyolojik ailenin rızası aranmaksızın evlat edinme kararı verebilir.
Mahkeme, yalnızca tarafların beyanlarına dayanarak karar vermez. Evlat edinmenin çocuğun yararına olup olmadığını bizzat araştırır. Gerekirse ek rapor ister, tanık dinler veya başka incelemeler yapar. Çünkü evlat edinme kararı, çocuğun soybağını, miras hakkını ve ailesel ilişkilerini kökten değiştiren sonuçlar doğurur. Kararın bu nedenle titizlikle verilmesi gerekir.
Karar kesinleştiğinde, evlatlık ilişkisinin kurulmasına yönelik nüfus kayıtları güncellenir ve çocuk, evlat edinenin nüfusuna kaydedilir. Evlatlık, evlat edinenin öz çocuğu gibi tüm haklara ve yükümlülüklere sahip olur. Ancak mahkeme kararıyla evlat edinme işlemi iptal edilmedikçe, bu bağın ortadan kalkması mümkün değildir.
Sonuç olarak mahkeme süreci, evlat edinme kurumunun en önemli güvencesidir. Evlat edinen ve evlatlık arasında kurulacak ilişkinin yalnızca duygusal değil, aynı zamanda hukuki olarak da sağlam temellere oturması, çocuğun yararının korunması açısından büyük önem taşır.
Sık Sorulan Sorular ve Pratik Bilgiler
Evlat edinme süreci, hem duygusal yönü hem de hukuki boyutuyla karmaşık bir yapıya sahiptir. Sürece dair pek çok kişi benzer soruları sormakta ve çoğu zaman yanlış bilgilerle hareket etmektedir. Aşağıda, evlat edinme ile ilgili en sık karşılaşılan sorulara kısa ve pratik yanıtlar yer almaktadır:
Evlat edinmede yaş farkı şartı nedir? Evlat edinen kişi, evlat edinmek istediği çocuktan en az 18 yaş büyük olmalıdır. Bu kural, ebeveyn-çocuk ilişkisini sağlıklı şekilde kurmak amacı taşır.
Evli olmayan bir kişi çocuk evlat edinebilir mi? Evet. Türk Medeni Kanunu’na göre bekâr bir kişi de evlat edinebilir. Ancak bu kişinin en az 30 yaşında olması ve diğer yasal şartları taşıması gerekir.
Biyolojik aile izni şart mı? Kural olarak evet. Çocuğun anne ve babasının rızası gereklidir. Ancak anne-baba ayırt etme gücünden yoksunsa, bulunamıyorsa veya çocuğun yüksek yararı söz konusuysa mahkeme bu rıza şartını kaldırabilir.
Yabancı uyruklu kişi Türkiye’de evlat edinebilir mi? Yabancı uyruklu kişiler de Türkiye’de evlat edinebilir. Ancak bu durumda Türkiye’nin uluslararası sözleşmeleri, Türk Medeni Kanunu ve ilgili ülkenin hukuk sistemi birlikte değerlendirilir. Süreç genellikle daha uzun ve karmaşık olur.
Evlat edinme davası ne kadar sürer? Süreç, belgelerin eksiksiz hazırlanmasına ve sosyal inceleme raporlarının tamamlanmasına bağlı olarak değişir. Genellikle 1 yıllık bakım süresi tamamlandıktan sonra mahkeme aşaması birkaç ay sürebilir.
Yazının sonu... Bu yazıda verdiğimiz bilgiler hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır. Verilen bilgiler yazılma tarihinde tarihinde yürürlükte olan kanunlara göre verilmiş olup, sizin yazıyı okuduğunuz tarihte güncel olmayabilir!
Bu sebeple; EĞER AMACINIZ HUKUKİ YARDIM ALMAK İSE BİR AVUKATA DANIŞMANIZI TAVSİYE EDERİZ.
Yorumlar