Evlilik Sözleşmesi Nedir? Neden Yapılmalı, Nelere Dikkat Edilmeli?
- Harun Emre Şentürk
- 5 May
- 4 dakikada okunur

Evlilik yalnızca duygusal bir bağ değil, aynı zamanda mali ve hukuki sonuçları olan bir kurumdur. Bu nedenle çiftlerin birlikte kuracakları hayatı sadece romantik değil, aynı zamanda gerçekçi bir bakış açısıyla planlamaları önemlidir. Evlilik sözleşmesi, tarafların evlilik süresince ve olası bir boşanma hâlinde malvarlıklarına dair hak ve yükümlülüklerini önceden belirlemelerini sağlar. Peki, bu sözleşme nedir, neden gereklidir ve nasıl hazırlanmalıdır?
Evlilik Sözleşmesi Nedir?
Evlilik sözleşmesi, eşlerin evlilik birliği süresince sahip olacakları malların yönetimi, tasarrufu ve olası bir boşanma hâlinde nasıl paylaşılacağını düzenleyen resmi bir anlaşmadır. Türk Medeni Kanunu’na göre eşler, kanunen geçerli sayılan mal rejimlerinden birini evlenmeden önce veya sonra özgür iradeleriyle seçebilirler. Bu sözleşme, yalnızca yüksek gelir grubundaki bireyler için değil, her evli çift için hukuki güvence sağlayan önemli bir araçtır. Özellikle önceki evlilikten çocuk sahibi olanlar, ticari faaliyeti bulunan eşler ya da aileden kalan malvarlığını korumak isteyen bireyler için hayati öneme sahiptir.
Yasal Mal Rejimi: Edinilmiş Mallara Katılma
Türkiye’de eşler özel bir düzenleme yapmadığı sürece, edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır (TMK m.202). Bu rejimde, evlilik süresince edinilen tüm malvarlığı eşler arasında eşit kabul edilir ve boşanma hâlinde paylaşılır.
Sözleşmeyle Seçilebilecek Rejimler
Eşler, noter huzurunda düzenleyecekleri evlilik sözleşmesi ile mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı veya mal ortaklığı rejimlerinden birini seçebilir. Her rejimin taraflara sağladığı koruma ve risk profili farklıdır; bu nedenle seçim yapılırken dikkatli olunmalı ve gerektiğinde hukuki danışmanlık alınmalıdır.
Neden Evlilik Sözleşmesi Yapılmalı?
Evlilik sözleşmesi, yalnızca boşanma hâlinde devreye giren bir belge değildir; evlilik süresince ortaya çıkabilecek ekonomik riskleri de düzenleyerek taraflara karşılıklı güven sağlar. Modern hukukta evlilik artık sadece duygusal bir birliktelik değil, aynı zamanda hukuki ve mali bir ortaklık olarak da kabul edilmektedir. Özellikle bireylerin farklı gelir düzeylerine sahip olması, eşlerden birinin ticaretle uğraşması veya daha önce evlilik yaşamış olması hâlinde, mal rejiminin önceden net şekilde belirlenmesi büyük önem taşır. Evlilik sözleşmesi, bu bağlamda her iki tarafın da haklarını koruyan, açık, öngörülebilir ve hukuki güvenlik sağlayan bir araçtır.
Mal Paylaşımı Anlaşmazlıklarının Önüne Geçer
Boşanma süreci duygusal olarak zorlayıcı olduğu kadar, ekonomik anlamda da çatışmalar yaratabilir. Evlilik sözleşmesi, mal paylaşımının önceden belirlenmesini sağlayarak bu çatışmaları minimize eder. Böylece taraflar, duygusal bir süreçte mali hesaplaşmalarla yıpranmaktan korunur.
Ticari ve Mali Risklerden Korur
Ticaretle uğraşan, borç yükü olan ya da yüksek gelir elde eden bireyler açısından, eşin malvarlığının korunması büyük önem taşır. Mal ayrılığı gibi rejimlerin tercih edilmesi hâlinde, eşin malları diğer eşin borçlarından etkilenmez. Bu da eşlerin ekonomik güvenliğini teminat altına alır.
Evlilik Sözleşmesi Ne Zaman ve Nasıl Yapılır?
Evlilik sözleşmesi, Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenlenen ve geçerliliği belirli şekil şartlarına bağlı olan bir özel hukuk sözleşmesidir. Bu sözleşme, evlilikten önce yapılabileceği gibi, evlilik birliği devam ederken de tarafların ortak kararıyla düzenlenebilir. Önemli olan, sözleşmenin usule uygun şekilde hazırlanması ve her iki tarafın özgür iradesine dayanmasıdır. Uygulamada genellikle evlenmeden önce yapılması önerilir; çünkü evlilik birliği içinde taraflardan birinin bu konuyu gündeme getirmesi yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Ancak evlilikten sonra yapılacak sözleşmeler de geçerlidir ve mal rejimini değiştirme imkânı sunar.
Noter Onayı Zorunludur
Evlilik sözleşmesinin geçerli olabilmesi için noter huzurunda düzenlenmesi veya onaylanması şarttır (TMK m.203). Sözlü beyanlar ya da el yazısıyla düzenlenmiş belgeler geçersizdir. Noter onayı, sözleşmenin ileride delil olarak kullanılabilmesini de güvence altına alır.
Tarafların Rızası Esastır
Tarafların eşit ve özgür iradeyle sözleşmeyi kabul etmiş olmaları gerekir. Baskı, aldatma veya bilgi eksikliği ile yapılan sözleşmeler, ileride iptal davasına konu olabilir. Bu nedenle şeffaflık ve bilgilendirme süreci son derece önemlidir.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Evlilik sözleşmesi, yalnızca bir form doldurmakla tamamlanan bir işlem değildir. Tarafların sosyal, ekonomik ve ailevi durumlarına uygun olarak özel biçimde hazırlanmalıdır. Aksi takdirde, hukuken geçerli olsa bile tarafların ihtiyaçlarını karşılamayan, uygulamada sorun yaratan bir metne dönüşebilir. Evlilik sözleşmesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, her çiftin durumunun benzersiz olduğudur. Bu nedenle internetten indirilen kalıp sözleşmeler, çoğu zaman eksik, yetersiz veya riskli hükümler içerebilir. Ayrıca taraflardan biri sözleşmenin içeriğini tam olarak anlamadan imzalamışsa, bu ileride iptal davasına neden olabilir. Bu gibi riskleri ortadan kaldırmak için uzman desteği alınması önemlidir.
Standart Metinlerden Kaçınılmalı
Her bireyin malvarlığı, gelir durumu ve aile yapısı farklıdır. İnternetten indirilen, sabit kalıplarla düzenlenen evlilik sözleşmeleri bu farklılıkları yansıtamaz. Böyle sözleşmeler çoğu zaman mahkemede tarafların aleyhine sonuçlar doğurabilir.
Hukuki Danışmanlık Alınmalı
Bir aile hukuku avukatı tarafından hazırlanacak sözleşme, hem geçerlilik koşullarına uygun olur hem de tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini dengeleyici şekilde tasarlanabilir. Bu, hem evlilik sürecinde hem de olası bir boşanmada güven sağlar.
Sonuç: Evlilikte Hukuki Güvence Şart
Evlilik, duygusal olduğu kadar hukuki ve ekonomik bir birlikteliktir. Bu nedenle sadece sevgiye değil, karşılıklı sorumluluklara ve maddi gerçekliğe dayanan bir anlayışla yürütülmelidir. Evlilik sözleşmesi, tarafların ileride karşılaşabilecekleri hukuki riskleri önceden öngörerek, eşitlik ve şeffaflık temelinde bir güven inşa etmelerine yardımcı olur. Boşanma ihtimali elbette her evlilikte düşünülmek istenmeyebilir; ancak sözleşme yapmak, bir ayrılığı planlamak değil, evliliği bilinçli ve adil temellere oturtmaktır. Özellikle ekonomik farklılıkların, ticari risklerin veya önceki evliliklerden gelen sorumlulukların olduğu durumlarda bu sözleşme, ileride yaşanabilecek çatışmaları en aza indirir. Hukuka uygun, karşılıklı rızaya dayanan, net ve profesyonelce hazırlanmış bir evlilik sözleşmesi; hem eşlerin birbirine olan güvenini artırır hem de medeni bir ilişkinin gereği olan karşılıklı hakkaniyeti sağlar. Kısacası, evlilik sözleşmesi yalnızca bir güvence değil, aynı zamanda olgun ve sorumlu bir bakış açısının ürünüdür.
Yazının sonu... Bu yazıda verdiğimiz bilgiler hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır. Verilen bilgiler yazılma tarihinde tarihinde yürürlükte olan kanunlara göre verilmiş olup, sizin yazıyı okuduğunuz tarihte güncel olmayabilir!
Bu sebeple; EĞER AMACINIZ HUKUKİ YARDIM ALMAK İSE BİR AVUKATA DANIŞMANIZI TAVSİYE EDERİZ.
Comments