top of page

Borç Batağından Korunma Yolları: İcra Takibinden Nasıl Korunulur?

  • Yazarın fotoğrafı: Harun Emre Şentürk
    Harun Emre Şentürk
  • 21 Nis
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 5 May


Beyaz arkaplan üzerinde bir deste kadar madeni para

Artan yaşam maliyetleri, kredi kartı borçları, ihtiyaç kredileri ve biriken faturalar derken birçok kişi borç sarmalına girmiş durumda. Borçlu olmak, hukuken ayıp değil. Ancak borcunuzu ödeyemediğinizde başlayan icra takip süreci, hem maddi hem de manevi olarak sizi zor durumda bırakabilir. Bu yazıda; İcra takibinden nasıl korunulur, haklarınız nasıl savunulur ve bu süreçte hangi hukuki yollara başvurulur konularını sade ama etkili bir dille açıklıyoruz. İyi okumalar...



İcra Takibi Nedir ve Nasıl Başlatılır?


İcra takibi, borçlunun borcunu kendi rızasıyla ödememesi hâlinde alacaklının, devlet gücünden yararlanarak borcunu tahsil etme amacıyla başvurduğu yasal süreçtir. Bu süreç İcra ve İflas Kanunu kapsamında yürütülür ve tamamen hukuki prosedürlere bağlıdır. İcra takibi başlatmak için alacaklının icra müdürlüğüne başvurması yeterlidir; mahkemeye gitmeye gerek yoktur. Alacaklının başvurusuna bağlı olarak borçluya bir ödeme emri gönderilir. Borçlunun bu emre yasal süresi içinde itiraz etmemesi hâlinde takip kesinleşir ve haciz aşamasına geçilir.


İlamsız İcra Takibi

Herhangi bir mahkeme kararı olmadan doğrudan başlatılan bu takip türü, en yaygın kullanılan yöntemdir. Borçluya gönderilen ödeme emrine karşı 7 gün içinde itiraz hakkı bulunur. İtiraz edilmezse takip kesinleşir ve alacaklı haciz talebinde bulunabilir.


İlamlı İcra Takibi

Alacak bir mahkeme kararı (ilam) ya da ilam niteliğinde bir belgeye dayanıyorsa, doğrudan ilamlı takip başlatılır. Borçlunun itiraz hakkı daha sınırlıdır ve süreç daha hızlı ilerler. Bu nedenle ilamlı takipte haciz riski daha erkendir.



Borçlu Haklarını Bilmeli


İcra takibine maruz kalan birçok kişi, süreci yalnızca borcun tahsili olarak görür ve çoğu zaman savunmasız hisseder. Oysa borçlu da hukuk düzeni içinde belirli haklara sahiptir. Bu hakları zamanında ve doğru şekilde kullanmak, hem mağduriyeti önler hem de borçla mücadele sürecini kontrol altına almayı sağlar. En önemli haklardan biri, ödeme emrine karşı süresi içinde yapılan itirazdır. Bir diğeri ise, takip kesinleştikten sonra yapılan mal beyanıdır. Her iki adım, borçlunun hem sorumluluğunu yerine getirmesi hem de kendini yasal olarak koruması açısından son derece kritiktir.


İtiraz Hakkı

Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 gün içinde ilgili icra müdürlüğüne yazılı olarak itiraz edebilir (İİK m.62). Bu itiraz, icra takibini otomatik olarak durdurur. Borcun varlığına, miktarına veya hukuki dayanağına ilişkin itirazlar mümkündür. Süresinde yapılmayan itirazlar, takip işlemlerinin hızla ilerlemesine ve haciz riskinin doğmasına neden olur.


Mal Beyanı Yükümlülüğü

İtiraz edilmez ve takip kesinleşirse borçlu, 7 gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır (İİK m.74). Mal beyanı, borçlunun sahip olduğu menkul, gayrimenkul ve gelirlerini bildirmesidir. Bu beyanın gerçeğe aykırı yapılması veya hiç yapılmaması hâlinde, borçlu hakkında tazyik hapsi uygulanabilir. Bu nedenle mal beyanı yükümlülüğü ciddiye alınmalıdır.



Haciz Süreci ve Nasıl Durdurulur?

İcra takibi kesinleştikten sonra alacaklı, borçlunun malvarlığına haciz talebinde bulunabilir. Haciz, borçlunun malvarlığının devlet gücüyle zorla alınarak borcun tahsil edilmesini amaçlayan işlemdir. Ancak haciz süreci sınırsız değildir; borçlunun temel yaşamını sürdürebilmesi ve insani onurunun korunması için belirli sınırlar vardır. Haciz işlemlerinin hukuka uygun yürütülüp yürütülmediği, icra mahkemelerinin ve icra müdürlüklerinin denetimine tabidir. Ayrıca borçlu bazı adımlarla haczin uygulanmasını geciktirebilir veya tamamen engelleyebilir.


Haczedilemeyen Mallar

İcra ve İflas Kanunu’nun 82. ve 83. maddelerine göre, borçlunun geçimini sağlayan temel eşyaları, kişisel kullanım araçları ve mesleki faaliyeti için zorunlu olan ekipmanları haczedilemez. Örneğin, bir öğretmenin dizüstü bilgisayarı ya da bir terzinin dikiş makinesi bu kapsamda değerlendirilir. Ayrıca maaşın yalnızca belli bir kısmına haciz konabilir; asgari geçimi sağlayacak oran mutlaka borçluya bırakılmalıdır.


Ödeme Planı Talebi

Borçlu, haciz uygulamasına geçilmeden önce alacaklıyla anlaşarak ödeme planı sunabilir veya icra müdürlüğü aracılığıyla taksitlendirme talebinde bulunabilir. Bu durum hem haczi durdurur hem de borçlunun psikolojik ve ekonomik yükünü hafifletir. İcra hukukunda borcun ödenmesi, her zaman hacze tercih edilir.



Doğru Önlemler Alarak İcra Takibinden Nasıl Korunulur?


İcra takibine karşı mücadelede en etkili yöntem, sürecin hiç başlamamasını sağlamaktır. Çoğu borç ilişkisi, doğru iletişim ve zamanında müdahaleyle icraya dönüşmeden çözülebilir. Alacaklı ile iyi niyetli bir iletişim kurmak, borcun yapılandırılmasını talep etmek veya alternatif çözüm yollarına başvurmak, hem ekonomik hem de hukuki açıdan avantajlıdır. Özellikle erken hareket eden borçlular, faiz ve masraf yükünden kurtulabilir. Aşağıdaki yöntemler, icra takibine düşmeden önce değerlendirilmesi gereken pratik adımlardır.


Yapılandırma

Borçlunun ödeme gücü geçici olarak zayıflamışsa, alacaklı kurumla (özellikle banka veya finans kuruluşlarıyla) görüşerek yeni bir ödeme planı talep etmesi mümkündür. Bu yapılandırma, borcun yeniden taksitlendirilmesi, faiz oranının düşürülmesi veya gecikme cezasının kaldırılması şeklinde olabilir. Birçok alacaklı, icra yoluna gitmektense anlaşmalı çözümü tercih eder.


Arabuluculuk

Ticari, kira veya hizmet sözleşmelerinden doğan borçlarda zorunlu arabuluculuk uygulaması yürürlüktedir. Taraflar, dava ve icra öncesi bu mekanizmayı kullanarak sulh olabilir. Arabuluculuk süreci hızlı, gizli ve düşük maliyetlidir. Ayrıca karşılıklı iyi niyetin korunmasını sağlar.


Yazının sonu... Bu yazıda verdiğimiz bilgiler hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır. Verilen bilgiler yazılma tarihinde tarihinde yürürlükte olan kanunlara göre verilmiş olup, sizin yazıyı okuduğunuz tarihte güncel olmayabilir!

Bu sebeple; EĞER AMACINIZ HUKUKİ YARDIM ALMAK İSE BİR AVUKATA DANIŞMANIZI TAVSİYE EDERİZ.



Comments


bottom of page